Makaleler

FEKAL KALPROTEKTİN

Son yıllarda inflamatuvar barsak hastalıkları (İBH)’nın insidansında ve prevalansında artış görülmektedir. İBH tanısı klinik, laboratuvar, radyolojik, kolonoskopik ve patolojik incelemeler sonucunda konulabilmektedir. Hastalığın değerlendirilmesinde invazif ve invazif olmayan bazı testler kullanılmaktadır. Kolonoskopi ve patolojik inceleme inflamasyonu belirlemede en önemli ve güvenilir tanı yöntemi olmakla birlikte invasif ve pahalıdırlar. İntestinal inflamasyonu göstermede kullanılan yöntem; ucuz, kolay uygulanabilen, invasif olmayan, bağırsak hastalığının aktivitesini göstermede özgül ve duyarlı bir yöntem olmalıdır.

Günümüzde en sık kullanılan ve güvenilir olanı fekal kalprotektindir. Kalprotektin antimikrobiyal ve antiproliferatif özellikleri olan ve esas olarak nötrofillerde bulunan kalsiyum bağlayıcı bir proteindir. Enzimlere karşı dirençlidir. Bu sayede ölçümleri tutarlı sonuçlar verir. Bu özellikleri onun iltihap derecesini belirlemede ideal bir belirteç (marker) olmasını sağlamaktadır.

Dışkıda kalprotektin düzeyi belirgin olarak yüksek olanlarda Ülseratif Kolit veya Crohn Hastalığı gibi bir iltihabi barsak hastalığı olma ihtimali yüksektir. Endoskopi ve biyopsi inflamasyonu saptamada altın standart olarak kabul edilse de girişimsel, pahalı ve iş gücü gerektiren bir yöntemdir. Non-invaziv bir yöntem olan kalprotektin ölçümü, invaziv kolonoskopi ihtiyacını ortadan kaldıran bir tarama testi olarakta kullanılabilmektedir.
Dışkıda kalprotektin düzeyinin yüksek çıkması, barsaklarda bir iltihabın inflamasyonun olduğunu gösterir. Kalprotektin, inflamatuar barsak hastalığı tanısında ve tedavi izleminde kullanılabilecek belirteçtir. Düzeyi ile hastalığın şiddeti orantılıdır. Test için az miktarda dışkı yeterlidir.

Hasta Hazırlığı; Gaita toplama kapı kullanılarak toplanan, yaklaşık 1 gram ağırlığında rastgele dışkı örneği (günün herhangi bir saatinde, diyet kısıtlaması gerekmez).

Not; NSAID, Aspirin ve Proton pompa inhibitörleri fekal kalprotektin düzeylerini yükseltebilir. Doktor izniyle, bu takviyelerin alımı, numune alımından bir hafta önce durdurulmalıdır.